22 Temmuz 2012 Pazar

Son 6 ayda izlediğim iyi filmler

Meglio di Juventu-- Best of Youth 2. bölüm
Modern italyanın 60lardan 90lara gelişi bir aile hikayesi üzerinden,mükemmel anlatılmış.




Carnage:
Yüzeysel kibarlığın,olaylar derinleştikçe nasıl şekil aldığı.
Polanski,kapalı mekanda çok güzel bir modern yaşam aileye-ilişkilere bakış atmış.


Inside I am dancing:
Meydan okuma, sahip olduğun şartlara,bütün önyargıya,sonuna kadar mücadelenin filmi

Exam:
yıldızlı bir işe girmek için neler yapabilirisniz :D


Lebanon
İsrail,Lübnan savaşı eşeştrisi ve tiksintisi

The illusionist

Hodejegerne

The Fall:
çok renkli bir film.yönetmen kendi dünyasını ve hikayesini çok tatlı anlatmış.

50/50:
Adi üstünde :P


Chop Shop:
New york'un varoşları,arka planda uzakta Manhattan manzarısında bir insanlık dramı,11 yaşında oto tamirhanelerinde götünü yırtan ALE kardeşimizin hikayesi. Hiç kimsenin acımasına gerek yok,çünkü bu karakter herkesten güçlü.
























Kynodas: Dogtooth
Haneke'nin arıza,modern toplum ve yabancılaşma filmleriyle kapışacak bir eser. Yunan
paradigma=örnek :))
İnsanlığa ve sınırlarına oynayan Mükemmel bir film


Dirty Harry
Action= Clint Eastwood,Los angeles Sokakları :)

Ley lines:

Chronicle












A/R Andata+Ritorno

Before Devils know you are dead

Blues Harp

Me and Orson Welles

Raid Redemption



La piel que habito:







Bellflower: California'nın varoşlarında,underground bir aşk hikayesi, postmodern romantizm ve kirli sokaklar,pis arabalar,Rock n Roll is No Dead,baby!

Sleeping Sickness


Shame


Story of ordinary Madness


















detachment

Project X :
Taşşak, amerikan gençliği..lise filmlerine güzel bir boyut katmış :D 1-2 yıllığına orjinal sayılır hatta!

Chopper

Inside Job: 2008 küresel krizinin belgeseli

La canzone piu triste del mundo



Last King of Scotland


Matador: çok tatlı,saran bir film :)

Close to home

Chaman


Les Amours İmagineries:

Wong kar kwai renkliliğiyle başlıyor. Aranofsky enseden çekimiyle ilerliyor ,,aaa Dreamers' ı ne kadar çok andırıyormuş yorumu yaptırıyor. (Jules at jim'e de selam mı çakıyor,modern kopya mı çekiyor bilemedik? )
Görüntü yönetimi,copy paste çok kaçsa da fena değil. yeni yetme 89lu bir sinemacı için başarılı bile.

Xavier Dolan, çok yönetmenin bazen filmlerindeki kareleri bazen renk kullanımını ses kullanımını kamera açılarını çok bodozlama kullanarak ne yazık ki olabildiğince alıntı barındıran kısaca özgün olmayan bir filme imza atıyor.

sinemada taklit yoktur esinlenirsin bu doğaldır ama bunu filminde eritmen kendince şekillendirmen gerekir… işte dolan henüz bu aşamaya gelememiş bu sebeple de bu filmi de ne kadar cicili istekli gibi dursa da olmamış.

görüntü yönetiminde orjinal olan iki sekans vardı: şemsiye sahnesi ve aşk itirafından sonraki hayal kırıklığının merdivenlerde ifade edilmesiydi.


günümüzde 21 yaş hangi pratagonist karaktere uyuyor?  


"sanatçı, geniş seksüel kimlikli veya ‘hipster’ olmaya çoktan bıraktı…" 
Dolan'a yaptıklarına ,ilişkileri yorumlamaya çalışırken hiç bir şeyi doldurmadan tüketimine bakınca , yukarıdaki tanım tam olarak oturuyor bence.



20 Temmuz 2012 Cuma

Hipster Nedir,Ne iştir ....koyim?



Hipster Modası da nedir ki diyorsan şu temsili adımlara bak düşün:




1. gomlek/tişört ve renkli dar pantolonu tamamiyle kontrast renkte secmek 
2.wayfarer rayban gözlük takmak.sıçmaya giderken bile
3. instagram ile vintage havası verilmiş foto çektirmek
4. kimsenin bilmediği sözde alternatif yarrak gibi rock şarkıları dinlemek




Punk gibi asi,isyankar olamayıp ne şiş yansın ne kebap modunda "özgürüm ama bir tarzım,markam(!!!) da var.bebeğe de uğrarım caddeye de modunda bir ekol.

Son 2 yılda piyasa da mantar gibi türemiş,kendini marjinal zanneden,bir bok üretmeden cool olduğunu,alternative'in her daim tarz olduğunu sanan berlin çakması taklitçi denyo.
Bakınız akşam 9: kadıköy -kayışdağı iett otobusü bu akımın en önemli yuvalarındandır.



Bu üstteki hispter üçgeni çok güzel özetliyor vakıayı!

17 Temmuz 2012 Salı

Son Mohikan- Roman Riquelme


Alessandro Kanka'da bıraktı avrupayı. Gönderdiler Juve'den...Yaşayan son 10 numaraya gelsin bu hikaye...Juan Roman Riquelme,,,yürüyerek adam geçen efsaneye...Sergen'in enternasyonel versiyonuna, Diego Baba'nın -Zinedine'nin bir gömlek altı,kafası rahat olmayan versiyonuna...
Duyduk ki Boca'yı bırakıyormuşsun,ihtiyar delikanlı!



"""buenos aireste bir çocuk. hikaye arjantin'den. çocuk 10 yaşında. argentinos juniors'un altyapısında oynuyor. hocası yeteneklerine hayran ama çözemediği bir problemi var bu çocuğun. ufaklık her antrenmana yorgun geliyor. özellikle de izin günlerinden sonraki ilk antrenmanda bitkin görününce, antrenörü çocuğun peşine düşüyor. buenos aires'in kuzeyinde don turcuato'da yaşıyor çocuk. toprak sahada maç yapıyorlar. sahanın çevresinde 30-40 yaşında adamlar, ellerinde paralar, sahaya bağırıp çağırıyorlar. sahada oynanan oyun üzerine bahis dönüyor. kazanan takım bahislerden yüzde alıyor ve bir sonraki maçta oynama hakkını elde ediyor. kaybedene kadar sahada kalıyorlar. çocuk çok yetenekli ve onun takımı iyi para kazandırıyor. ufaklık saatlerce futbol oynuyor sahada. kenarda bahisi yöneten ufak çaplı mafyanın adamlarından biri de bu çocuğun babası. o çocuk şimdi 30 yaşında. uzun yıllardır her maçın santrasına 2 maç oynamış gibi yorgun çıkıyor. "bir maç koşuyorsa; diğerinde yattığını" söyleyen takım arkadaşına -caceres - "galiba boca juniors'dan ayrılmaya karar verdi" diye cevap veriyor. """



15 Temmuz 2012 Pazar

9 Temmuz 2012 Pazartesi

Salih Baba Kardeşim





Boktan bir devlet parasız yatılı okulunun,boktan bir yatakhanesinde tanışmıştık.
Salih'in hareketleri,tarzı,gülüşü,kendine güveni,doğruyu arayışı benim fikirlerim,hayallerimle karşılaşınca 16 yıllık bir dostluk çıktı ortaya.Tamam bu arkadaşlığın ilk 6-7 yılı beş kuruşsuz geçti ama hep hayallerimiz vardı,yıldızlara bakıyorduk kardeşim.


Çocukluk arkadaşımı,ergenlikten bugüne beraber geldiğimiz dostumu-kardomu- kaybettim. Hayatımda,enteresan-farklı birşeyle karşılaşınca ilk anlattığım,fikirlerine-tarzına-hayat anlayışına çok değer verdiğim,bana çok şey katan dostumu...


Artık çok güzel bir film izleyince hakkında direk konuşamayacağız,ya da bana hiç bilmediğim orjinal bir müzik dinletemeyecek. Salih'in kendinden emin gerçek gülüşünü bir daha göremeyeceğim.Ya da acılara,hayatın boktanlıklarına olan duruşunu.Çoğu şey aynı olmayacak.
Çok güzel bir insan kaybettik,yaşamının baharında. 

Hayatın anlamından/anlamsızlığından - sıkıntılarından/güzelliklerinden bahsedemeyeceğiz.
Varoluşa-sisteme-değiştiremediklerimize beraber isyan edip,çözüm arayıp,küfür edemeyeceğiz.
Birbirimize,eksik olduğumuz konularda, birşeyler ekleyemeyeceğiz.

Artık takıldığımız taş hatunlardan,Salih'in beraber çaldığı müzik gruplarından,benim aldığım uçuk ücretli-Allah'ın dağındaki iş tekliflerinden bahsedemeyeceğiz.

Ülkelerden,kızlardan,kitaplardan,filmlerden,deneyimlerden,müzikten,tekneden,seyahattan,porsche,motosikletler, boğazdan....
Bir daha gelecek hakkında beraber hayal kuramayacağız.


Bir daha göremeyeceğim seni,bir daha beraber gülemeyeceğiz.
Beraber,emekli olunca ya da ikimizden biri parayı vurunca, istanbuldan beyruta bizim tekneyle gitme planı yapamayacağız kardeşim.

Ölüm çok yakın ve bir anda ortaya çıkıp alıp götürüyor. Bir elin parmaklarıyla sayılacak,en yakın dostlarımdan birini kaybettim.
İnsan ,yokluk olunca anlıyor yaptığı incir kabuğunu doldurmaz afra tafraları,ekonomik kaygıları sevdiği insanlara karşı. "Amına koyim,son kez bunun muabbetini mi yaptıklan diyor."

Dostunuzla aranız bozulur,ama hala gerçekten birbiriniz için bir anlam ifade ediyorsanız,hayat eninde sonunda sizi tekrar karşılaştırır.Ama ölüm hakikaten son nokta,ayırıcı bir durum.
Değerini bilmek lazım, asla modern hayat gibi harcamamak gerçek dostları.


Allah hatalarını bağışlasın dostum,kalbin kadar merhametli davransın sana. Eşine ve sevdiklerine sabır versin.

Dostum,sen hep düşüncelerimde benimle olacaksın.

 Bana Radiohead'i,Pink Floyd'u ilk dinleten adama. The Wall'ı,Dreamers,Dead Man'i,Crazy'i izleten kardoma..Hayata bakışımı daha güzel yapan kardeşime.








Outlaw Star -Anime





Işık hızından hızlı uzay gemileri.

Gene Star wind,Starwind & Hawking Enterpreneur
, Outlaw Star, Suzuka,Melfina

Dragonite material

Ether: "an energy source that would allow spacecraft to travel faster than the speed of light."

Galactic Leyline,coaster gun,magical weapon

Animelerin efsane yılı 1998'de internet teknolojisi'nin 10 yıl sonra ne hale geleceğinin mükemmel öngörüsü. Kimbilir belki de Anime de hayal ettiği gibi "ether" gibi fizibıl bir yakıt bulununca gezegenler arası yolculuk,ışık hızı limiti paradoxu gerçekleşebilir belki de :)

Çoğu trend mal çoluk çocuk muabbeti Japon anime yerine cinselliği,şiddeti dozunda ön plana koyan, gerçekçi bir seri. İlişkilerdeki gerçeklik ve renklilik,mizah ve zekanın güzel karışımı,başarısızlıklara rağmen sürekli arayış,hayaller, karakterlerin tekamülü.
Gösterişli,hedef dolu hayatları güzel ve gerçekçi anlatmış bir hikaye. Kesinlikle izlenir: Mystical-Technical Cyber Anime :)

9.1/10