4 Ocak 2011 Salı

Kosmos




Blogda 2010 nun en iyileri sıralaması yaptıktan 3 gün sonra izledim. Ve kesinlikle 2010'un en iyi Türk filmi bu.
Reha Erdem ,anlaşılamamazlığın,mistikliğin o gizemli çekiciliğini öyle bir sokuyor ki içinize,artık filmden ne anlarsınız-ne sorgularsanız o kalıyor kendi dünyanızda.
Sinema algısı çok derin ve dili çok güçlü olmuş filmin. tamam,literatürde ilk kez kullanılan şeyler değil metodları ama çok güzel bir harmoni yaratmış. Hayvanlara yakın çekim, kazların takibinde olaya girme, Nehir vurgusu,Kars'ın kar yağarkenki vahşi güzelliği + konuşmasız çığrışmayla hayvani ifade.35 mm den handy cam'e geçiş,boş evin-Stalker daki gibi bir Bölge yaratımı. Gerçek aşktaki temiz güzellik.
Tribüne oynama kaygısı olmaması,konuşmanın gereksizliğine efelik laflar söyleyen karakterin deyinmesi...




Platon'un bir lafı vardır:"benzetmelerle herşeyi açıklayabilirsin",ama ne kadar doğrudur tartışılır :D Kosmos bana Tarkovski'ye bir selam duruşu, klasik bir Rus romanı zamansallığı,Türkiye'nin cumhuriyet dönemini,pastoral güzelliği,iyi ve kötünün birbirinin içine karıştığını,Bakjwi'nin mantıksal griftliğini çağrıştırdı.

Filmde benim hoşuma gitmeyen ,olayı tamamiyle karıştıran ve dengesiz sanat filmi denemesi diyen yorumlara yol açan bir şey vardı.
Filmin maneviyata ve inanca ilişkin yorumuna değil eleştirim. Dervişliğin,dünyayı boşvermişliğin üstüne filmi kurmuşken ,belirsiz bir yerden,zamansız bir şekilde kahmranın gelişini vurgulayıp ;inceden inceye sınırın açılmasını vurgulamak,radyodan gelen yayının dili, araba plakalarında 36'yı göstermek...bunlara hiç gerek yoktu--filmi mesaj kaygısal bir gerçekliğe çekip,ekmek arası karışık olsun-siyasi de gönderme olsun mantığı bu filmi efsanesel boyuta taşınmasını tamamiyle engellemiş. Çünkü işine yaradığı kadar gerçeğe bulaşma,zaman belirtme bu türden bi yapıya samimiyetsizlik katar,eserin 20 yıl sonra klasikleşmesini alır.

Eğer ki yönetmen kasıtlı mistikle gerçeksel göndermeyi içiçe soktum,mekandan bağımsız adamı,son sahnede bilinçli kaçırdım..yani Dervişlen -hırsızı mantık ötesi bir kaotik düzende karıştırmak için tüm bunlar diyorsa,o zaman film bambaşka bir boyuta taşınır.

Gerçekten Sonbahar'dan bu yana benim izlediğim en iyi Türk filmi. Reha Erdem şamanizm direk akla getiriyor. İyi ile kötü arasındaki farkı muğlaklaştırıyor. Doğaya çağrı gibi,sadece içten gelen doğrudur gibi.

Sinemamız adına ben çok sevinçliyim =) "kosmos, bu sosyal sistemde eğriltilmiş, büğrültülmüş insanların çektiği filmler arasında 3-5 kilometre taşından biridir."


"Allah insanı doğru yarattı ama insan düzeni bozdu."


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder