26 Mayıs 2012 Cumartesi

Cat Power- Cower Records (2000)







1. (I Can't Get No) Satisfaction 3:02

2. Kingsport Town 4:52

3. Troubled Waters 3:27

4. Naked If I Want To 2:45

5. Sweedeedee 3:50

6. In This Hole 4:23

7. I Found a Reason 1:58

8. Wild Is the Wind 4:08

9. Red Apples 4:21

10. Paths of Victory 3:20

11. Salty Dog 2:04

12. Sea of Love 2:19



Not written,not practised,,less than afternoon record....a brilliant voice with unconvenitonal choice in light depressive mode for 2000.

Link:

24 Mayıs 2012 Perşembe

18. şampiyonluğun öyküsü



Mahalle Takımı blogspottan çok güzel bir yazı:




""ZURNANIN ZIRT DEDİĞİ MAÇ:

Arena’da 4-2 yenildiğimiz Gaziantep Maçı;

Galatasaray sanki sezona kaldığı yerden başlamıştı. Takımın neredeyse tamamı değişse de, oyun düzeni aynen devam ediyordu. Sağ bek Sabri, tandemler, Gökhan-Servet ve sol bek Çağlar başlamıştı sezona. Değişiklik, kalede ve Melo-Selçuk orta sahası kurgulamasındaydı. Ebu, ortanın solunda, Kazım sağında, Aydın bir umut ışığı ve ileride enkaz Baros. Ne zaman ki o malum maçta Gökhan Zan’ın beklenen sakatlığı gerçekleşip oyundan çıkmış, sümkürerek Servet Çetin girmiş, atılarak Galatasaray’ı maçtan yenilgiyle çıkarmıştı. İşte o zaman gerçek bir değişim çok geçmeden yaşandı. O maçta ki yenilgimiz, zafere giden yolumuzun en kritik yol kavşağıydı. Bütün bir sezonu kazanmamıza yol açtı. En önemli maçımızdı.  



VARİL:

Servet Çetin;

Galatasaray’a geldiği günden beridir isyanımız. Gelen mucize şampiyonluk, kazmanın gerçek yüzünün görünmesini engelledi. Oysaki o sezon bile dikkatli gözlerden kaçmamıştı Galatasaray futboluna hiçbir katkısının olmadığı. İlk yarı Song girmişti ilk toplara, kelleyi koltuğa alıp geride savaşırken, seken topları kıçıyla toplayarak prim topladı. Song Afrika kupasına gidince de aynı vazife Emre Güngör’ün, Emre Aşık’ın oldu. Sarı kartsız, kritik pozisyonsuz sezonu tamamladı. O Kadromuzda bulunduğu 5 sezonda 7 hocaya mal oldu. Dolayısıyla bırakın kaçan şampiyonlukları, Galatasaray futbolunun ortalamasının düşmesinin baş sebebi oldu 16 numaralı futbolcuyla birlikte. Nihayet takıma taraftar gözüyle de bakabilen bir hoca foyasını ortaya çıkardı. Yine de devam edebilir, belki işimizi daha zor hale getirebilirdi. Ama hayatının hatasını yaptı. Gökhan’ın sakatlanıp çıkmasıyla oyuna girdi ve o yenildiğimiz maçta bu sefer kıçı kendisini kurtaramadı. Adamı kaçırdı, atıldı ve kurtulduk. Biz biliyorduk ki, Semih Kaya tek bir maç oynasın, o maçta da Galatasaray gol yemesin, Servet Çetin bir daha asla bu takımda oynayamayacaktı. Yanılmadık, Semih, taraftarın ve kendisine güvenenlerin enerjisini sahaya ve bütün bir sezona yansıttı. Oynamadığı halde neden sezonun varil futbolcusu oldu peki? Çünkü gitmesini bile bilemedi, beceremedi. Galatasaray Şampiyonluk coşkusunda iken içi gibi dışı da kan ağladı. Galatasaray tarihinde en iğrenç futbolcu olarak adı lanetle anılacaktır. 

GLADYATÖR:

Selçuk İnan;

Sezonun en büyük futbolunu Selçuk oynadı. Melo’nun bile kötü oynadığı maçları seyrettik, ama kendisini hiçbir maçta çok kötü oynarken görmedik. Hagi’den sonra serbest vuruş kazandığımızda kalecileri titreten bir oyuncuyu uzun yıllar bekledik. Penaltı atılırken bile garanti atar diyeceğimiz kimse yoktu. Kornerleri laf olsun diye kullanıyorduk. Çalışılmış bir korner golü seyretmedik desek yeridir. En kötü takımın bile bir maçta 5-6 serbest vuruş kazandığı düşünülürse, en kolay, en zahmetsiz, en kestirme gol atmanın yolu serbest vuruş kullanıcısına kavuşmanın önemi ortaya çıkmış bulunmaktadır. Önümüzdeki sezon mutlaka daha gelişmiş vuruşlarını seyrederiz. Şu an oynayan en iyi Türk futbolcusu tartışmasız Selçuk’tur. Şampiyonluktaki en büyük pay kendisinindir. Pitbull’la oluşturduğu ikilinin verimi, sanırım ki Real Madrid dahil hiçbir takımın orta saha ikilisi vermemiştir.  



BİR SORU – BİR CEVAP:

Sezonun en büyük sürprizi nedir?

Semih Kaya;

En büyük sürpriz, Semih Kaya’nın Ulusal Takım durdurucularını tribüne göndermesidir. Eğer Bülent Korkmaz, Mustafa Denizli’nin Monaco maçında kendisine gösterdiği inanç ve güveni Semih’e gösterip, Kewell’in yerine oynatsaydı, bugün bu sürprizden bahsetmeyecektik. Belki de o zaman Semih Kaya, Bülent’in senelerce uğraşıp aldığı SECUR YÜREK namını çok önceden almış olacaktı. Ve belki de Galatasaray tarihi bir başka yazılacaktı. Ne var ki, Futbolun kendine has bir adaleti oluyor, bazen eğriler, bayağı hasar bıraksalar bile gün geliyor doğruluyor. O sezon takım, UEFA Kupasına, 2000 yılında olduğundan daha yakındı. Belki de Semih o maçlarda oynamadığı için gücünü biriktirmiş, bu sezon büyük Galatasaray’ın savunmasına banko oyuncu olarak oturmuştur, kim bilir?""

A/R Andata+Ritorno




Le cose di solito
arrivano all'improviso
noi hostes siamo
quelle che hanno terrane....
Guarda el cielo!





20 Mayıs 2012 Pazar

Cannes 2012



Enteresan filmler var listede. Uzun süredir beklenen yönetmenler ve yapımlar da söz konusu.




Wes Anderson’un Moonrise Kingdom isimli filminin gösterimiyle 16 Mayıs’ta açılacak festival, Claude Miller’ın Therese Desqueyroux isimli filminin gösterimiyle 27 Mayıs’ta sona erecek.

Altın Palmiye:

Walter Salles’in ”On the Road”,Michael Haneke’nin ”Love”, “Jacques Audiard’ın ”De Rouille et D’os”, Leos Carax’ın ”Holy Motors”, David Cronenberg’in ”Cosmopolis”, ”, Ken Loch’ın ”The angels share”, Lee Daniels’in ”The Paperboy”, Andrew Dominik’in ”Killing them softly”, Matteo Garrone’un ”Realty”, John Hillcoat’ın ”Lawless”, Hong Sangsoo’nun ”In another country”, Im Sangsoo’nun ”Taste of Money”, Abba Kiarostami’nin ”Like someone in Love, Sergei Loznitsa’nın ”In the fog”, Cristian Mungiu’nun ”Beyond the Hills”, Yousry Nasrallah’ın ”Baad el Mawkeaa”, Jeff Nichols’un ”Mud”, Alain Resnais’in ”Vous n’avez encore rien vu”, Carlos Reygadas’ın ”Post Tenebras Lux”, Ulrich Seidl’in, ”Paradise: Love”, Thomas Vinterberg’in ”The Hunt”.

Yarışma Dışı bölümde ise; Bernardo Bertolucci, Dario Argento, Philip Kaufman, Takashi Miike gibi usta isimlerin filmleri gösterilecek.

Festivalde Fatih Akın’ın ”Polluting Paradise” isimli filmi yarışma dışı ‘Özel Gösterimler” bölümünde gösterilecek.

Festival komitesinden yapılan açıklamaya göre, Nicole Kidman, Brad Pitt ve Marion Cotillard ‘kırmızı halıdan’ yürüyecek yıldızlar arasında yer alıyor.

65.’si düzenlenecek festivalin bu yılki jüri başkanlığını Nanni Moretti yapacak.

Merakla filmlerin internete ya da sinemalara düşmesini bekleyeceğiz :P

18 Mayıs 2012 Cuma

Yol




A boy has the right to dream.
Endless possibilities n stretch out before him.
What awaits him down the path he will choose?
The boy doesn't know.
Before he knows it, the boy has become an adult...
and he learns what he was able to make of himself.
Joy and sadness accompany this.
When this happens, does he bid his past farewell in his heart?
Once a boy becomes an adult, he cannot go back to being a boy.
The boy is now a man.
Only one thing can be said:

A boy has the right to dream.
Endless possibilities\nstretch out before him.
All men were once boys...




16 Mayıs 2012 Çarşamba

Bir yıldız kaydı. Ti saluto io ,grande capitano!


Alessandro Del Piero dice addio alla Juventus e saluta i tifosi 


Alessandro Del Piero lascia la Juventus portato in trionfo dai suoi tifosi. Ecco il messaggio che Alex ha lasciato al popolo bianconero su Facebook

Nessun lieto fine. La favola di Del Piero alla Juventus si chiude con le lacrime dei tifosi bianconeri (foto:infophoto) che ieri hanno definitivamente capito che il loro capitano non indosserà mai più la maglia che per lui è diventata una seconda pelle. Non c'è stato il dietrofront della dirigenza sperato fino all'ultimo secondo dai tifosi, questo calcio business non conosce bandiere scomode e Andrea Agnelli ha confermato la decisione annunciata al popolo bianconero in quella sciagurata dichiarazione di Ottobre.
Il numero dieci juventino è uscito dal campo al 12esimo minuto della ripresa e il suo addio al mondo bianconero è stato accolto da un'ovazione di tutti i tifosi della Juventus che hanno celebrato il loro capitano con striscioni, lacrime e cori fino a fine partita. Del Piero ha accolto a braccia aperte l'amore dei suoi tifosi e l'ha trasformato in un messaggiopubblicato sulla sua fanpage Facebook, interamente dedicato alla sua gente.

Particolarmente toccante la parte finale del messaggio di Alex: "Più di tutto... C'è quello che mi avete regalato in questi 19 anni. Sono felice che abbiate sorriso, esultato, pianto, cantato, urlato per me e con me. Per me nessun colore avrà tinte più forti del bianco e nero. Avete realizzato il mio sogno. Più di ogni altra cosa, oggi riesco soltanto a dirvi: GRAZIE"



Alessandro Del Piero lascia la Juventus. Dopo diciannove anni di successi, gol ed emozioni, il campione di Conegliano lascia i bianconeri. Ha 37 anni, ma non smetterà di giocare: per lui si pensa ad un esilio dorato negli Stati Uniti o nel Giappone.


Alessandro Del Piero ha fatto bene a lasciare? Quando si tratta di bandiere storiche che abbandonano la squadra quello che conta è il tempismo. Nulla a che fare con l’integrità fisica o le presenze da titolare (Del Piero spesso è partito dalla panchina). Quello che conta è l’empatia con il pubblico: se il legame con la tifoseria è all’apice, è il momento giusto. Perché se abbandono deve essere è bene che sia emozionante, magari con qualche lacrima. Insomma, è importante lasciarsi bene. E Alessandro Del Piero lo ha fatto.



14 Mayıs 2012 Pazartesi

Galatasaray, Maç öncesi- Şampiyonuz- Gelecek üstüne






Bu yazının ilk bölümünü maçtan önce yazmak istiyordum. Cumartesi günü Basra'ya geldim. Gündüzleyin de uyudum. Bu nedenle maçtan sonraya kaldı yazı.


" Biz Galatasaray'ı Feneri yensin,derbileri kazansın,Türkiye'de şampiyon olsun diye sevmedik.89'da Prekazi Monaco'ya çaktığında babamın duvara vurmasıyla,elini kırmasıyla sevdim. 98'de Bilbao'ya bir gol atamayıp Juventus'a elenince ağladık. Arena'da 27 atağa girip 69% top hakimiyetine rağmen, Fener'e 2 atakla 2 golle yenilmesine dayandık,Galatasaray yenmek için oynar dedik, sabrettik.


2000de UEFA kupasının kupa olduğu zamanda Kopenhag'ta Türk futbol tarihinin en büyük başarısını yaşadık. Kale dibinden kafa vuruşu çıkaran kalecimizle sevdik. Afrika'dan Hong Kong'a sokakta Galatasaray formasını görünce mutlu olduk . Hagi ,Şükür ve Galatasaray adlarının beraber anılmasıyla gurur duyduk.


Kick Off 93ten Fifa 2012ye her yıl GALATASARAY ismini oyunlarda görünce gururlandık. Biz deplasmana yenmek için çıkanız. Yenilsek de oyunu keyifli oynamaya çalışanız.


Pota koyun denilen maçta Johnsonun defansın götüne çarpan topuyla yenildik Ali Samiyende Fenere,bu koymadı bize. Her işte bir hayır vardır dedik. Yarın Kadıköy'de kaybetsek nolur ki?




Ama herşey de bir ilahi adalet var. Arena'da ezilip,ful defans yapan takım,yarın bu maçı aynı balla alamaz.almamalı. Fato bunun önlemini alır. Muslera buna izin vermez. Her el papaz pilav yemez,koç ;) "








Ve şampiyonuz.
34 +6 maç sonunda. Kesinlikle haketti Cimbom bunu. Play off gibi büyük bir saçmalığa rağmen hem de.
Son maçta da kontra oynadı Cimbom.Bir puan gerekiyordu ve aldı. Fenerbahçe çok büyük bir baskı kuramadı kendi evinde. Elamnder'in sakatlığı çok etkiledi hücum varyasyonunu. Aydın hala hazır değil,çalım ve son karar özürlü. 2 net pozisyonu harcadı yanlış tercihlerle.


Fener taraftarı şampiyonu alkışlama, kaybetmeyi Aykut Kocaman, Alex gibi  olgunca kabullenme örneği gösteremedi tabi ki. Biraz da bu çiğliği yüzünden sevilmiyor ne yazık ki Fenerbahçe. Olgunlaşmanın, çok daha büyük başarıların gerçekleşmesinin ilk şartı yenilgiyi kabullenmek- gerçekleri olduğu gibi kabul etmek olduğunu algılamaktır.
Bu sezon bütün şike soruşturması,kadro değişimi,belirsizliklere rağmen çok büyük mücadele gösterdi Fenerbahçe.


Biz Arena'da Fener'e yenilince alkışladık.Ne kadar büyük bir şok geçirsek de saygı çerçevesinin dışına çıkmadık,rezil bir oyunla bizi yenen Fenerbahçe'ye.
Ama dün akşam çıkan olaylar neydi? nasıl bir anlayıştı öyle? Kupayı stadta alamayasın diye ışıkları kapamak,çimleri sulamak. Söğütlüçeşme'yi yakmak. Bu mudur taraftarlık,bu mu Türkiye'nin en büyük iki takımından birisinin taraftarı olmak ? bu kime ne kazandırır ki?


Gelecek


11 kişinin 10 u kadro da yeni. Ama inanılmaz bir takım kimyası oluştu. Kalede büyük bir kaleci var ve sürekli gelişiyor. Servet-Sabri-Gokhan gibi toksiklerden kurtulduk defansta. Semih-Ufo-Ebu-Balta bence hoş bir dörtlü. Şampiyonlar liginde bile idare edebilir.




Orta da Melo + maestro Türk Xavi Selçuk ...kanatlarda Engin seneye de iş görebilir.Okan Buruk ekolunden. Riera-Aydın-Emre ancak yedek olabilir seneye. Çok sağlam dribblingli,hızlı bir sol açık lazım. forvet hattı Baros kraldı ama kondisyon olarak bitmiş.Gidebilir ya da yedek. Elmander,seneye 11de olacak büyük olasılkla,Neco traş.yaş 35 olay bitmiş. direk yapılı,güçlü,son vurş adamı bir forvet,diğeri de yırtıcı geriden gelen tamamlayıcı Zola,Babel tipinde şutları da sağlam bir adam lazım. Bakalım 5 yıl sonra tekrar şampiyonlar ligi bayrağı stadımızda dalgalanacak. Yönetimin gerekli yatırımı yapması ve Fatonun da gerekli vizyonu ve çalışmayı göstermesi lazım ait olduğumuz yerde başarı sağlamak için.







8 Mayıs 2012 Salı

PFDK'undan şike kararına yorumlar



The Guardian: "Türk Futbol Federasyonu, şike skandalı sonrası kulupleri cezalandırmadan serbest bıraktı."
Corriere Dello Sport: "Türkler kanunları kendilerine göre düzenlediler. UEFA'nın vereceği karar merak konusu"
Der Tagespiegel: "Türkler harika işler yapıyorlar. Türk futbol tarihinin en büyük rüşvet skandalı büyük bir incelikle çözüldü (!)"
Der Tagespiegel: "Türkler tavuk kümesine tilki atmışlar.."
Sky Sports News: "TFF Şampiyonlar Ligi'nden kovulan Fener'i akladı..."
Guardian: "Türk futbolu üzerine karanlık bir örtü örtüldü!"

7 Mayıs 2012 Pazartesi

Serbuan Maut // Raid: Redemption




Old boy'dan beri bu kadar sağlam dövüş sahneleri sadece Crow zero 'da görmüştüm. Sertlikte ve martial arts'da almış başını gitmiş. Bijita Q,,ichi the killer,old boy havası,ağırlığı var adeta bu filmde. Ve gerizekalı bir narrator olay örgüsünü anlatmıyor,bildiğin karakterler arasındaki diyaloglardan konunun derinliğine iniliyor ve hikaye anlaşılıyor.



Evet,bildiğimiz "o boş sahnesi olmayan filmler" kuşağından...
2 numaralı kötü adama burdan saygılarımı sunarım.Sikvuyu anımsatıyor,kısa boyu-dinamo tipi ve uzun arkadan bağlı saçıyla :P  2 in 1 dövüş konusunda son noktaya ermiştir.

Jakartalı kardeşlerimizitebrik ediyorum.
2000li yıllarda  Asyadan bir başyapıt 9.7/10.0