Bu yazının ilk bölümünü maçtan önce yazmak istiyordum. Cumartesi günü Basra'ya geldim. Gündüzleyin de uyudum. Bu nedenle maçtan sonraya kaldı yazı.
" Biz Galatasaray'ı Feneri yensin,derbileri kazansın,Türkiye'de şampiyon olsun diye sevmedik.89'da Prekazi Monaco'ya çaktığında babamın duvara vurmasıyla,elini kırmasıyla sevdim. 98'de Bilbao'ya bir gol atamayıp Juventus'a elenince ağladık. Arena'da 27 atağa girip 69% top hakimiyetine rağmen, Fener'e 2 atakla 2 golle yenilmesine dayandık,Galatasaray yenmek için oynar dedik, sabrettik.
2000de UEFA kupasının kupa olduğu zamanda Kopenhag'ta Türk futbol tarihinin en büyük başarısını yaşadık. Kale dibinden kafa vuruşu çıkaran kalecimizle sevdik. Afrika'dan Hong Kong'a sokakta Galatasaray formasını görünce mutlu olduk . Hagi ,Şükür ve Galatasaray adlarının beraber anılmasıyla gurur duyduk.
Kick Off 93ten Fifa 2012ye her yıl GALATASARAY ismini oyunlarda görünce gururlandık. Biz deplasmana yenmek için çıkanız. Yenilsek de oyunu keyifli oynamaya çalışanız.
Pota koyun denilen maçta Johnsonun defansın götüne çarpan topuyla yenildik Ali Samiyende Fenere,bu koymadı bize. Her işte bir hayır vardır dedik. Yarın Kadıköy'de kaybetsek nolur ki?
34 +6 maç sonunda. Kesinlikle haketti Cimbom bunu. Play off gibi büyük bir saçmalığa rağmen hem de.
Son maçta da kontra oynadı Cimbom.Bir puan gerekiyordu ve aldı. Fenerbahçe çok büyük bir baskı kuramadı kendi evinde. Elamnder'in sakatlığı çok etkiledi hücum varyasyonunu. Aydın hala hazır değil,çalım ve son karar özürlü. 2 net pozisyonu harcadı yanlış tercihlerle.
Fener taraftarı şampiyonu alkışlama, kaybetmeyi Aykut Kocaman, Alex gibi olgunca kabullenme örneği gösteremedi tabi ki. Biraz da bu çiğliği yüzünden sevilmiyor ne yazık ki Fenerbahçe. Olgunlaşmanın, çok daha büyük başarıların gerçekleşmesinin ilk şartı yenilgiyi kabullenmek- gerçekleri olduğu gibi kabul etmek olduğunu algılamaktır.
Bu sezon bütün şike soruşturması,kadro değişimi,belirsizliklere rağmen çok büyük mücadele gösterdi Fenerbahçe.
Biz Arena'da Fener'e yenilince alkışladık.Ne kadar büyük bir şok geçirsek de saygı çerçevesinin dışına çıkmadık,rezil bir oyunla bizi yenen Fenerbahçe'ye.
Ama dün akşam çıkan olaylar neydi? nasıl bir anlayıştı öyle? Kupayı stadta alamayasın diye ışıkları kapamak,çimleri sulamak. Söğütlüçeşme'yi yakmak. Bu mudur taraftarlık,bu mu Türkiye'nin en büyük iki takımından birisinin taraftarı olmak ? bu kime ne kazandırır ki?
Gelecek
11 kişinin 10 u kadro da yeni. Ama inanılmaz bir takım kimyası oluştu. Kalede büyük bir kaleci var ve sürekli gelişiyor. Servet-Sabri-Gokhan gibi toksiklerden kurtulduk defansta. Semih-Ufo-Ebu-Balta bence hoş bir dörtlü. Şampiyonlar liginde bile idare edebilir.
Orta da Melo + maestro Türk Xavi Selçuk ...kanatlarda Engin seneye de iş görebilir.Okan Buruk ekolunden. Riera-Aydın-Emre ancak yedek olabilir seneye. Çok sağlam dribblingli,hızlı bir sol açık lazım. forvet hattı Baros kraldı ama kondisyon olarak bitmiş.Gidebilir ya da yedek. Elmander,seneye 11de olacak büyük olasılkla,Neco traş.yaş 35 olay bitmiş. direk yapılı,güçlü,son vurş adamı bir forvet,diğeri de yırtıcı geriden gelen tamamlayıcı Zola,Babel tipinde şutları da sağlam bir adam lazım. Bakalım 5 yıl sonra tekrar şampiyonlar ligi bayrağı stadımızda dalgalanacak. Yönetimin gerekli yatırımı yapması ve Fatonun da gerekli vizyonu ve çalışmayı göstermesi lazım ait olduğumuz yerde başarı sağlamak için.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder