Uzun süredir blogta yazım yok tek tük alıntı yapıyordum.Son dönemde Türkiye'de yaşanan olaylar üzerine birşeyler söylemek istedim.
80li yıllarda doğmuş
hiç bir çocuk,Türkiye'de bu düzeyde demokratik bir tepkinin
verilebileceğine inanamazdı :) Bundan
10 yıl önce gezi parkı direnişleri olacağını,polisin taksim'den geri çekileceğini söyleseniz,hiç kimse size inanmazdı.
90larla günümüz
arasında,sanki 20 yıl değil,bir asır geçmiş gibi.
Bugünün gençleri çok
ilginç bir hareketi,İstanbul'da Taksim'de yarattılar. 68 paris hareketinden bir
farkı yok orjinallikte. bu coğrafya'da tepkiler,demokratik hak aramalar pek
güzel karşılanmaz, hakk arıyan suçlu olurdu eskiden.
Bir ay öncesine kadar
hiçbir şeyin değişmeyeceğine inanan, umudu kalmayan gençler... kendilerine göre
cahil olduğunu düşündükleri adamları görünce facebook'tan, twitter'dan sadece
unfollow eden, insanlarla tartışmaya tenezzül bile etmeyen, zaten anlamayacağını
düşündüklerinden, kendisini sinir etmeyen insanlar kişisel özgürlükler ve seçimleri için Gezi parkına çıktı.
Tepkinin mozaiğine
bakınca, genç nesil başta olmak üzere..her çeşit,her görüşten Türk insanı var.
Bu çok orjinal birşey. Bir parti ya da siyasal görüşten bağımsız bütün Türkiye mozaiği.Bundan 3ay önce asla bir araya getiremiyeceğiniz pek çok
farklı hayatı,seçimi,yaşam tarzını şuan Gezi Parkında görebilirsiniz. Zaten bu
özellik protestoyu gerçekçi,unutulmaz ve uluslararası kılıyor.
Olayın sosyo politik
yapısına bakınca,11 yıllık bir iktidar var. Ekonomi,kişi başına düşen gelir ve
dunyaya entegrasyon - globalizasyon basarıları soz konusu bu süreçte. Ama hak
ve özgürlükler,bireysel seçimlere de aynı oranda bir baskı var. Ne yazık ki son
2 yıla bakınca,geçiştirmelerle yapılmış pek çok yasa değişimi var.Sanki, hükümet
insanlarına rağmen bazı şeyleri seçiyor. (kürtaj,sigara yasağı,içki
yasağı,metroda adap,öpüşme yasağı,istanbulun tarihi ve dogal guzelliklerden
kopup bina-AVM-yol üçgeninde çirkinleşmesi vs..) Halkta yeter be arkadaşım,ona
yasak buna yasak,onu elleme..en son bir park-ağaç kalmıştı,,yeter ulan modunda
başladı...
Bu kadar büyük bir halk tepkisine rağmen,ne yazık ki başbakan çok
sert tepkiler verdi,olayların başında insanları anlayamadı..tehditkar
davrandı,benden olanlar ve olmayanlar diye böldü insanları. sınıfta kaldı bu
olayların çözümünde.
Atılan ses
bombaları,biber gazları da ne yazık ki dünya'ya rezil olmamızı bir kez daha
sağladı.Polisin orantısız güç kullandığı durumlar bir vatandaş olarak
demokrasiden uzakta olduğumuzu hissettirdi.
Avrupanın en buyuk
adalet sarayında ,protesto yapan avukatların tutuklanması ise....kelimelerle
açıklanabilecek birşey değil...
Park ile taksim..AKM
nin orası polis çekilişiyle beraber Cristiania döndü.
taksim'den gümüş
suyuna inerken barikatlar,,alman konsolosluğunun -itü makinanın önündeki
grafittiler...resmen Berlin'de miyim dedirtiyor :)
Umarım,bu güzel
demokratik hak ve özgürlükler mücadelesi çabuk unutulmaz,provoke edilip amacından saptırılmaz ve daha adil,daha
özgür bir yapıya bürünürüz..farklı görüşlerin,azınlığında özgürce,seçerek
yaşama hakkı olduğu asla unutulmaz. Bir noktadan sonra kendine aşırı
güven,insanı körleştirebiliyor. Bu nedenle, gençliğin
bir yeter demesi gerekiyordu.
Umarım bizim
memleketimizde de,polis sinir buhranı içerisinde kendi halkını dövmeyi
bırakır,aşırı güç kullanması durdurulur ,universite ogrencileri,avukatlar
tutuklanmaz. Camiyi revire çevirdi,protestocuları içeri aldı diye müezzinler
işten çıkarılmaz. Medya,olayları tüm gerçekliğiyle ortaya koyabilir. Bakanlar
olaylara yalnızca iktidar gözünden değilde,halkının gözünden vicdanlarıyla
bakabilirler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder