15 Ekim 2013 Salı

Blogspotlardan inciler-1




1))Porsche 911 carrera (996 kasa) almak isteyen 19 yaşındaki bir gence tafsiyeler :

""Arkadaşım daha 19 yaşındasın ve madem ki otomobilin havalı olsun, yaşıtların arasında nispeten dikakt çekeyim istiyorsun Carrera senin için çok yanlış bir tercih olur. Scirocco, Alfa GT, Mini CooperS, Audi A3 vs. gibi çok yüksek paralara mal olmayacak araçlar alıp gayet de amaçlarına ulaşabilirsin. 2-3 sene piştikten ve daha mantıklı hareket ettiğini gördükten sonra daha iyi araçlara bakmaya başlarsın. 

Carrera'yı yürütebilmek için harcayacağın paraları da kendine harçlık yapıp Avrupa'yı gezersin, yabancı dilin gelişir, farklı kültürlerle tanışma fırsatın olur. Yok ben Carrera'da ısrarcıyım, 

19 yaşımda İstinye Park'ta ciciş kovalarım, eski kocasından sağlam nafaka alan milf kovalar okulda 13 yaşındaki mat kaplamalı arabamla karizma yaparım(!) diyorsan; 
televole kültürünü başka kültürlere tercih ederim diyorsan da keyif senin:) Umarım senin için en iyi tercihi yaparsın.""

işte böyle bir memlekettir bizimkisi. benzinin dünyanın en pahalı oldugu ,hiçbir lokal orta düzey bile araba markası üretilemeyen yerdir.
teknolojik ve mekanik açıdan bir dünya harikası olan,dünya üzerinde  dizaynına aşık olunacak nadir klasiklerden Porsche 911 carrera yı bile televole,istinye park tikky kızı bağlama aracı olarak gören bir memlekettir.Erdal Acarlar,Serdar özkanlar yetişir,bu görgüsüzlüğün ta AQyim.



2))Galata-Fato üstüne


 Aysal, profesyonel hayattaki başarısının sırrını, başında bulunduğu Galatasaray'da da uygulamaya koydu: İyi işler iyi profesyonellerle olur. Göreve gelir gelmez takımın başına ülkenin en başarılı hocası Fatih Terim'i getirip, sonrasında da EboueMuslera,MeloDrogbaSneijder, Chedjou gibi bu işin ehillerini takıma kazandırdı. Şampiyonluklar da peşi sıra gelince, başkan yürüdüğü yolun o kadar doğru olduğuna inandı ki, A.AlbayrakA.Dürüst gibi "amatör" ruhlu yöneticilerle yollarını ayırmaktan çekinmedi bile. Daha da vahimi o kadar gaza geldi ki "kadroda  böyle yıldızlar varken, saha kenarındakinin ne önemi var" diyerek Fatih Terim'in biletini bile acımadan kesiverdi. Oysa unuttuğu bir şey vardı, Galatasaray his takımıydı, Fenerbahçe başkanı Aziz Yıldırım'ın paralı takımlarına karşı "birlik-beraberlik"le kupaları almıştır, moral ve ruhla hep var olmuştur sarı-kırmızılılar. İşte bugün Akhisar'da futbolun o yazılı olmayan gerçeği bir kez daha ortaya çıktı, bir zamanlar "Hagi çıkar sana 40 metreden bir çakar, nereye koyacağını bilemezsin o istatistikleri" dediği gibi, menajersiz, "yarı amatör", dost-ahbap ilişkileriyle Akhisar beldesine gelen Niasse isimli çocuk sana bir çakar nereye koyacağını bilemezsin o CEO'nu da, danışmanını da, "çileklerini" de...


Sadece oyun kuralları içinde "çakmazlar", bir de "bel altı" çalışırlar bu memlekette sayın Aysal. Sen resmi sitede istediğin kadar "yalanlama" yap, Galatasaray düşmanları başlarlar gazetelerinde, televizyonlarda "kara propagandaya". İş onlarla kalsa iyi, saha içindeki "kara gömlekliler" de artık gönüllerince at koşturacaklardır bizim maçlarda çünkü sen hepsinin "tırstığı"Fatih Terim'i "itibarsızlaştırarak" yolladın bu takımdan. Yabancı hocadan kimse korkmaz, çekinmez, ama Terim bu toprakların insanıdır, sporun imparatorudur, iki lafı haftalarca konuşulur, çok konuşana çıkar canlı yayında "ayarı verir", savunur takımını, hakkını cesurca... İşte bugün HakemBruno'yu iki kere atması gerekken, sarı kart bile çıkarmadı Akhisar'lıya, yahut Burak'ı, Drogba'yı indirenlere sadece bakakaldı. Ya, başkan! O sebeple iki haftadır Fatih Terim diye utanmadan, çekinmeden, bebekler gibi ağlıyoruz bizler, hoca bugün saha kenarında olsaydı hakem bugün çalmadıklarının yarısını faulle cezalandıracaktı... Yalan mı?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder