16 Mayıs 2010 Pazar

Bijitâ Q (Visitor Q +)





80-2000 kuşağı post modern Japon yapısının hastalığa varan sıkıntısını ve normalliğe olan tepkisini bariz görünen birşeydi. Takashi Miike sinematografisi,düşüncesi,yapısı-- cok dağınık,tamamiyle bireysel,kısmen basarisiz bir sekilde kullandigi extreme ogeleri bu sefer rahatsiz edici yapiyi daha da arttırarak bir amac dogrultusunda, daha ipe sapa gelir kullanmis.
Aslında filmin kapağı çoğu şeyi özetliyor :P

Bir aile günümüz japonyasinda yasamaktadir.ailenin kizi bir fahise,baba: kizi ilede iliskiye girmis olan siddet hastasi bir realist tv programcısı,anne: eroinman,ufaklik ise surekli arkadaslari tarafindan ezilen ve hincini annesinden alan bir arizadir.
Miike,bu filmde japon aile yapisini ve reality olgusunu yerden yere vurmakla kalmiyor,adeta bu iki kokusmuslugun irzina geciyor,onlara tecavuz ediyor ve akla gelebilecek en agir iskenceyi uyguluyor.rahatsizlığını,muhalifliğini izleyicisini tamamiyle rahatsiz ederek disa vuruyor.

Film de tüm bu Japon dejenerasyonuna öyle bir çözüm buluyor ki:Bir eleman mistik bir şekilde, ailenin babasının kafasına taşla vurup onların hayatına ve bizim de görüşümüze giriyor..Bu taş metaforu doğal olarak tüm modern hayat,erdemsizlik ve anlamsızlığa vurulan bir gönderme oluyor. süt metoforu da Miike'nin özel bir takıntısı zaten..
Bu methodta ,direk Passolini'nin theorema'sına bir saygı duruşu akla getiriyor.
Ama Miike modern zamanların,hızlı,sert-lümpen,filozof yönetmeni...kendi metodunu,ekolünü,şiddetini,kültürünü filme empoze ediyor. yani Theorema'dan farklı bir yapı,uygulama oluşuyor özünde :DD

Hamiş: Miike adlı hayvan réalisateur, Visitor Q'yu çektiği yıl Ichi The Killer efsanesini ve bağımsız sinema da ses getiren réalisateur da çekmiş aynı yıl,, 2001.Bu ne hız,bu ne üreticilik,bu ne şiddet bülader?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder